|
English Translation |
|
More meanings for samimiyet
sincerity
noun
|
|
içtenlik,
doğruluk,
dürüstlük,
candanlık
|
friendliness
noun
|
|
dostluk,
arkadaşlık
|
intimacy
noun
|
|
yakınlık,
cinsel ilişki,
sıkı dostluk
|
candor
noun
|
|
açık sözlülük,
tarafsızlık,
doğruluk,
açık kalplilik
|
cordiality
noun
|
|
içtenlik
|
warmth
noun
|
|
sıcaklık,
ısı,
içtenlik,
hararet,
heyecan
|
earnestness
noun
|
|
ciddiyet,
istek
|
frankness
noun
|
|
açık yüreklilik,
açık sözlülük
|
familiarity
noun
|
|
aşinalık,
yakınlık,
yatkınlık,
iyi bilme,
laubalilik
|
camaraderie
noun
|
|
dostluk,
yoldaşlık,
arkadaşlık
|
bona fides
noun
|
|
iyi niyet
|
sincereness
noun
|
|
içtenlik,
dürüstlük,
candanlık
|
outspokenness
noun
|
|
açık sözlülük
|
heartiness
noun
|
|
içtenlik,
sağlıklı olma,
zindelik,
iyi niyet
|
terms
noun
|
|
koşullar,
şartlar,
ücret,
yakınlık,
fiyat
|
unaffectedness
noun
|
|
doğallık,
içtenlik
|
candour
noun
|
|
açık sözlülük,
tarafsızlık,
doğruluk,
açık kalplilik
|
See Also in Turkish
Similar Words
iyi niyet
noun
|
|
goodwill,
bona fides,
heartiness
|
dürüstlük
noun
|
|
honesty,
integrity,
fairness,
righteousness,
probity
|
doğruluk
noun
|
|
accuracy,
correctness,
truth,
righteousness,
precision
|
telaş
noun
|
|
haste,
fuss,
bustle,
flurry,
rush
|
|
|
|
|
|