|
English Translation |
|
More meanings for şüpheli
suspicious
adjective
|
|
kuşkulu,
şüpheci,
kuşkucu,
şüphelenen,
güvenilmez
|
suspect
noun
|
|
zanlı,
kuşkulu,
sanık
|
skeptical
adjective
|
|
şüpheci,
kuşkucu,
septik,
inançsız
|
doubtful
adjective
|
|
kuşkulu,
kararsız,
tedirgin,
sonucu kuşkulu
|
dubious
adjective
|
|
belirsiz,
kararsız,
şüpheci
|
shady
adjective
|
|
gölgeli,
karanlık,
loş,
namussuz,
kötü
|
dicey
adjective
|
|
riskli,
şansa kalmış
|
uncertain
adjective
|
|
belirsiz,
kesin olmayan,
kararsız,
değişken,
güvenilmez
|
problematic
adjective
|
|
sorunsal,
kuşku uyandıran
|
equivocal
adjective
|
|
belirsiz,
İki anlamlı,
lastikli
|
dodgy
adjective
|
|
çok tehlikeli,
riskli,
kurnaz,
sağlıksız,
anasının gözü
|
debatable
adjective
|
|
tartışılabilir,
kuşkulu,
soruşturulabilir
|
suspenseful
adjective
|
|
endişeli,
merak içinde
|
funny
adjective
|
|
komik,
eğlenceli,
tuhaf,
garip,
gülünç
|
fishy
adjective
|
|
balık gibi,
balık kokulu,
balık dolu,
bityeniği olan
|
creaky
adjective
|
|
gıcırtılı,
harap,
kuşkulu
|
precarious
adjective
|
|
istikrarsız,
belirsiz,
riskli,
kararsız,
güvenilmez
|
discredited
adjective
|
|
gözden düşmüş,
güvenilmez,
adı çıkmış
|
nebulous
adjective
|
|
bulutsu,
belli belirsiz,
bulutlu,
dumanlı
|
shadowy
adjective
|
|
gölgeli,
karanlık,
belirsiz,
loş,
gölge gibi
|
contestable
adjective
|
|
tartışılabilir,
itiraz edilebilir,
su götürür
|
umbrageous
adjective
|
|
gölgelik,
alıngan
|
chancy
adjective
|
|
riskli,
kesin olmayan
|
hazardous
adjective
|
|
tehlikeli,
riskli,
şansa bağlı
|
shaky
adjective
|
|
titrek,
zayıf,
sallantıda,
sarsıntılı,
sarsak
|
speculative
adjective
|
|
spekülatif,
kurgusal,
kuramsal,
teorik,
kuruntulu
|
unconvincing
adjective
|
|
inandırıcı olmayan,
ikna edici olmayan
|
disputable
adjective
|
|
tartışılabilir,
itiraz edilebilir
|
murky
adjective
|
|
karanlık,
bulanık,
bulutlu,
kapalı
|
problematical
adjective
|
|
sorunsal,
kuşku uyandıran
|
screwy
adjective
|
|
garip,
kaçık,
çatlak,
tuhaf
|
indecisive
adjective
|
|
kararsız,
karara bağlanamayan,
kuşkulu
|
funny peculiar
adjective
|
|
tuhaf,
garip,
karanlık
|
dubitative
adjective
|
|
kararsızlık belirten
|
indefinable
adjective
|
|
tarifsiz,
tanımlanamaz,
belirsiz,
tarif edilemez
|
sceptical
adjective
|
|
şüpheci,
kuşkucu,
septik,
inançsız
|
See Also in Turkish
Similar Words
güvensiz
adjective
|
|
insecure,
unsecured,
distrustful,
mistrustful,
incredulous
|
kötümser
noun, adjective
|
|
pessimistic,
pessimist,
downbeat,
cynic,
Jeremiah
|
temkinli
adjective
|
|
leery,
gingerly,
dignified,
chary,
slow and sure
|
dikkatli
adjective
|
|
careful,
attentive,
cautious,
wary,
mindful
|
şüpheci
phrase, noun, adjective
|
|
skeptical,
skeptic,
suspicious,
dubious,
distrustful
|
kuşkulu
adjective
|
|
suspicious,
doubtful,
questionable,
suspect,
distrustful
|
paranoya ile ilgili
adjective
|
|
paranoid
|
ikna olmamış
adjective
|
|
unconvinced
|
inanmayan
adjective
|
|
unbelieving
|
|
|
|
|
|