|
English Translation |
|
More meanings for yüce
sublime
adjective
|
|
görkemli,
ulu,
olağanüstü,
asil,
son derece
|
supreme
adjective
|
|
en yüksek,
en üstün,
azami,
son,
en son
|
lofty
adjective
|
|
yüksek,
ulvi,
azametli,
mağrur,
kibirli
|
high
adjective
|
|
yüksek,
üst,
büyük,
üstün,
ileri
|
exalted
adjective
|
|
engin,
büyük,
yüksek,
övgü dolu,
coşkun
|
noble
adjective
|
|
asil,
soylu,
soy,
muhteşem,
ulu
|
almighty
adjective
|
|
her şeye gücü yeten,
ulu,
müthiş,
sınırsız gücü olan,
büyük
|
towering
adjective
|
|
çok yüksek,
çok şiddetli
|
honorable
adjective
|
|
onurlu,
şerefli,
saygın,
namuslu,
saygıdeğer
|
elevated
adjective
|
|
yüksek,
keyifli
|
big
adjective
|
|
büyük,
önemli,
kocaman,
çok,
iri
|
magnanimous
adjective
|
|
bağışlayıcı,
asil ruhlu
|
eminent
adjective
|
|
seçkin,
ünlü,
yüksek rütbeli
|
paramount
adjective
|
|
olağanüstü,
en yüksek,
ulu
|
serene
adjective
|
|
sakin,
huzurlu,
durgun,
berrak,
rahat
|
sovereign
adjective
|
|
egemen,
bağımsız,
iktidardaki,
birebir,
mutlâk
|
soaring
adjective
|
|
yükselen,
tırmanan,
ideal
|
sacrosanct
adjective
|
|
kutsal,
dokunulmaz,
çok kutsal
|
spheric
adjective
|
|
küresel,
göksel,
yüksek
|
stately
adjective
|
|
görkemli,
heybetli,
muhteşem,
haşmetli,
yüksek
|
honourable
adjective
|
|
onurlu,
şerefli,
saygın,
namuslu,
saygıdeğer
|
great-hearted
adjective
|
|
iyi kâlpli,
cesur,
yürekli
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|