|
English Translation |
|
More meanings for kulak vermek
Listen carefully
verb
|
|
kulak vermek
|
take heed of
verb
|
|
dikkat etmek,
aldırmak,
önemsemek
|
mind
verb
|
|
aldırmak,
aldırış etmek,
önemsemek,
dikkat etmek,
dikkatli olmak
|
pay attention
verb
|
|
aldırış etmek,
aldırmak
|
attend
verb
|
|
katılmak,
devam etmek,
hazır bulunmak,
bakmak,
dinlemek
|
hark
verb
|
|
dinlemek
|
harken
verb
|
|
dinlemek
|
hear
verb
|
|
duymak,
dinlemek,
işitmek,
öğrenmek,
ifadesini almak
|
hearken
verb
|
|
dinlemek
|
heed
verb
|
|
aldırmak,
önemsemek,
dikkat etmek
|
lend an ear
phrase
|
|
dinlemek
|
lend one's ear
phrase
|
|
dinlemek
|
See Also in Turkish
See Also in English
being
noun
|
|
olmak,
varlık,
olma,
varoluş,
yaradılış
|
ears
|
|
kulaklar
|
all
adjective, pronoun, adverb
|
|
herşey,
tüm,
bütün,
her,
hepsi
|
|
|
|
|
|
|