|
English Translation |
|
More meanings for çare
resort
noun
|
|
başvurma,
tatil yeri,
dinlenme yeri,
uğrak,
mesire
|
remedy
noun
|
|
ilaç,
çözüm,
tedavi,
deva,
derman
|
cure
noun
|
|
tedavi,
kür,
şifa,
ilaç,
derman
|
solution
noun
|
|
çözüm,
çözelti,
solüsyon,
eriyik,
çözünme
|
help
noun
|
|
yardımcı,
yardım,
imdat,
çözüm,
hizmetçi
|
relief
noun
|
|
rahatlama,
yardım,
kabartma,
rölyef,
kurtarma
|
expedient
noun
|
|
önlem,
tedbir,
yol
|
antidote
noun
|
|
panzehir
|
way out
noun
|
|
çıkış yolu,
çıkış,
çıkar yol,
çözüm
|
resource
noun
|
|
kaynak,
uğraş,
beceri,
yardımına başvurulacak kimse,
çözüm bulma yeteneği
|
redress
noun
|
|
tazminat,
çözüm,
telâfi,
ödeme
|
shift
noun
|
|
vardiya,
değiştirme,
değişiklik,
değişme,
yer değiştirme
|
aid
noun
|
|
yardım,
yardımcı,
destek,
alet,
aygıt
|
curative
noun
|
|
ilaç
|
expediency
noun
|
|
menfaat,
çıkar,
uygunluk,
çıkar yol
|
medium
noun
|
|
orta,
ortam,
araç,
medyum,
vasıta
|
expedience
noun
|
|
menfaat,
çıkar,
uygunluk,
çıkar yol
|
egress
noun
|
|
çıkış,
çıkma,
çıkar yol,
tutulmanın sonu
|
obviation
noun
|
|
giderme,
önüne geçme,
yeterli olmama,
ihtiyacı karşılamama
|
healer
noun
|
|
üfürükçü,
tedavi,
doktor,
iyileştirici şey,
çözüm
|
See Also in Turkish
son çare olarak
adverb
|
|
as a last resort,
in the last resort
|
geçici çare
noun
|
|
palliative
|
ne çare
conjunction
|
|
only that
|
son çare olarak kullanmak
verb
|
|
use as a last resort,
resort to
|
her şeye çare bulur
adjective
|
|
finds everything,
resourceful
|
çare bulmak
verb
|
|
remedy,
find a remedy,
relieve,
find a way,
find the means
|
çare olan
adjective
|
|
remedy,
remedial
|
son çare
noun
|
|
last resort,
desperate remedy,
last-ditch stand
|
|
|
|
|
|