|
English Translation |
|
More meanings for kıtlık
famine
noun
|
|
açlık,
sıkıntı,
yokluk
|
scarcity
noun
|
|
azlık,
nadirlik,
az bulunurluk
|
shortage
noun
|
|
eksiklik,
açık,
yokluk
|
dearth
noun
|
|
eksiklik,
yokluk,
açlık
|
drought
noun
|
|
kuraklık,
darlık
|
scarceness
noun
|
|
nadirlik,
zor bulunurluk
|
paucity
noun
|
|
yetersizlik,
azlık
|
sparsity
noun
|
|
seyreklik,
aralıklı olma
|
penury
noun
|
|
yoksulluk,
yokluk,
para sıkıntısı,
cimrilik
|
slimness
noun
|
|
incelik,
zayıflık,
narinlik,
azlık,
yetersizlik
|
failure
noun
|
|
başarısızlık,
yetmezlik,
kusur,
bozukluk,
fiyasko
|
sparseness
noun
|
|
seyreklik,
aralıklı olma
|
exiguity
noun
|
|
azlık,
darlık,
yokluk
|
scantiness
noun
|
|
azlık,
yetersizlik,
kısıtlılık
|
scantness
noun
|
|
yetersizlik,
kısıtlılık,
azlık
|
Similar Words
yetersiz beslenme
noun
|
|
not enought feeding,
malnutrition,
undernourishment,
underfeeding,
inanition
|
yetersizlik
noun
|
|
insufficiency,
deficiency,
inability,
inadequacy,
disability
|
eksiklik
noun
|
|
lack,
deficiency,
deficit,
shortage,
shortcoming
|
açlık
noun
|
|
hunger,
starvation,
famine,
dearth,
hollowness
|
açık
noun, adjective, adverb
|
|
open,
outdoor,
clear,
obvious,
deficit
|
|
|
|
|
|