|
English Translation |
|
More meanings for yapmacık
artificial
adjective
|
|
yapay,
suni,
yapma,
takma,
sahte
|
affected
adjective
|
|
etkilenmiş,
düşkün,
sarsılmış,
eğilimli,
üzülmüş
|
false
adjective
|
|
yanlış,
sahte,
hatalı,
uydurma,
takma
|
studious
adjective
|
|
çalışkan,
gayretli,
hevesli,
üzerinde çalışılmış,
dikkatli
|
pretended
adjective
|
|
sahte,
numaradan
|
feigned
adjective
|
|
sahte
|
campy
adjective
|
|
adi
|
studied
adjective
|
|
üzerinde çalışılmış,
prova edilmiş,
sahte,
zoraki,
kasıtlı
|
constrained
adjective
|
|
zoraki,
sıkıntılı,
rahatsız
|
theatrical
adjective
|
|
dramatik,
abartılı,
tiyatroya ait
|
plummy
adjective
|
|
erik gibi,
erik dolu,
erikli,
güzel,
tok
|
counterfeit
adjective
|
|
sahte,
taklit,
kalp
|
unnatural
adjective
|
|
doğal olmayan,
yapay,
anormal,
doğaya aykırı,
insanlık dışı
|
sophisticated
adjective
|
|
sofistike,
gelişmiş,
ileri,
çok yönlü,
kültürlü
|
shifty
adjective
|
|
kaypak,
güvenilmez,
kurnaz,
işini bilir,
becerikli
|
set
adjective
|
|
belirli,
belirlenmiş,
sabit,
kurulmuş,
kararlı
|
cold
adjective
|
|
soğuk,
üşümüş,
soğukkanlı,
donuk,
duygusuz
|
genteel
adjective
|
|
kibar,
soylu,
nazik
|
factitious
adjective
|
|
yapay,
sahte,
düzmeceli
|
put-on
adjective
|
|
sahte,
gösteriş,
tavır,
kandırma,
takılma
|
rose-water
adjective
|
|
sahte,
göstermelik,
nazlı,
ince ruhlu,
hassas
|
chi-chi
adjective
|
|
gösterişli,
süslü
|
See Also in Turkish
Similar Words
yapay
noun, adjective
|
|
artificial,
synthetic,
unnatural,
spurious,
factitious
|
sözde
prefix, adjective, adverb
|
|
so called,
supposed,
alleged,
allegedly,
nominally
|
taklit
noun, adjective
|
|
imitation,
mimic,
fake,
counterfeit,
imitated
|
kukla
noun, adjective
|
|
puppet,
dummy,
marionette,
figurehead,
doll
|
|
|
|
|
|