|
English Translation |
|
More meanings for parıltı
glare
noun
|
|
göz kamaştırıcı ışık,
göze batan şey,
düşmanca bakış,
kötü bakış,
parlak ve şeffaf yüzey
|
glow
noun
|
|
kızarma,
kızgınlık,
şevk,
coşku,
heyecan
|
luster
noun
|
|
parlaklık,
cila,
avize,
sır,
ihtişam
|
gleam
noun
|
|
pırıltı,
ışın,
ışık,
parlaklık
|
glitter
noun
|
|
parlaklık,
gösteriş,
göz alıcılık
|
shimmer
noun
|
|
pırıltı,
titrek ışık
|
glint
noun
|
|
ışıltı,
kıvılcım
|
glance
noun
|
|
bakış,
imâ,
kısa bakış,
sıyırma,
parlak, kükürtlü mineral
|
glisten
noun
|
|
pırıltı
|
orient
noun
|
|
şark,
doğu
|
blink
noun
|
|
nazar,
ışıltı,
gözünü kırpıştırma,
bakış
|
lustre
noun
|
|
parlaklık,
cila,
avize,
sır,
ihtişam
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|