|
English Translation |
|
More meanings for cezalandırmak
punish
verb
|
|
ceza vermek,
azarlamak,
hırpalamak,
dayak atmak,
dövmek
|
penalize
verb
|
|
ceza vermek,
penaltı vermek
|
castigate
verb
|
|
kınamak,
dövmek,
azarlamak
|
cop it
verb
|
|
başı derde girmek
|
correct
verb
|
|
düzeltmek,
doğrulamak,
haddini bildirmek
|
crime
verb
|
|
suçlu bulmak
|
discipline
verb
|
|
disipline sokmak,
terbiye etmek,
yetiştirmek,
disiplin sağlamak,
yola getirmek
|
dish out
verb
|
|
servis yapmak,
yalan atmak,
yutturmak
|
plague
verb
|
|
belâ olmak,
belâsını vermek,
bezdirmek
|
scourge
verb
|
|
kırbaçlamak,
kamçılamak,
başına belâ olmak,
zarar vermek
|
slate
verb
|
|
arduvaz kaplamak,
belirlemek,
kararlaştırmak,
önermek,
kınamak
|
smirk
verb
|
|
sırıtmak,
pişmiş kelle gibi sırıtmak,
zorla gülümsemek,
yapmacık gülümsemek
|
chastise
verb
|
|
suçlamak,
yerden yere vurmak,
dövmek,
dayak atmak,
eleştirmek
|
sconce
verb
|
|
cezalandırmak
|
give gyp
noun
|
|
kaba davranmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|