|
English Translation |
|
More meanings for oyalanmak
linger
verb
|
|
can çekişmek,
durmak,
geçmişte kalmak,
ayrılamamak,
uzamak
|
play around
verb
|
|
oynamak,
vakit geçirmek
|
loiter
verb
|
|
sürtmek,
sallanmak
|
dilly-dally
verb
|
|
vakit öldürmek,
sallanmak,
işi ağırdan almak
|
monkey around
verb
|
|
dalga geçmek
|
fool around
verb
|
|
aylak aylak dolaşmak,
maskaralık etmek
|
fool about
verb
|
|
aylak aylak dolaşmak,
maskaralık etmek
|
fool
verb
|
|
kandırmak,
eğlenmek,
enayi yerine koymak,
maskaraya çevirmek,
gülünç duruma sokmak
|
be amused
verb
|
|
eğlenmek
|
amuse oneself
verb
|
|
eğlenmek
|
dally
verb
|
|
zaman öldürmek,
oynaşmak
|
delay
verb
|
|
geciktirmek,
ertelemek,
gecikmek,
geç kalmak,
oyalamak
|
disport oneself
verb
|
|
eğlenmek,
gülüşmek
|
footle
verb
|
|
aylaklık etmek,
boşa harcamak,
aptalca konuşmak
|
fribble
verb
|
|
boşa geçirmek,
tembellik etmek
|
frivol
verb
|
|
vakit öldürmek
|
waste time
verb
|
|
oyalamak
|
mess around
verb
|
|
oyalanmak
|
piddle
verb
|
|
önemsiz işlerle uğraşmak,
hafife almak,
işemek,
çiş yapmak
|
be pleased with
verb
|
|
memnun olmak,
haz duymak,
hoşlanmak
|
potter
verb
|
|
vakit geçirmek,
ufak işlerle oyalanmak,
sinek avlamak
|
potter about
verb
|
|
ufak işlerle oyalanmak,
sinek avlamak
|
procrastinate
verb
|
|
ertelemek,
geciktirmek,
ağırdan almak
|
stay
verb
|
|
kalmak,
durmak,
durdurmak,
beklemek,
ertelemek
|
tarry
verb
|
|
kalmak,
beklemek
|
trifle
verb
|
|
önemsememek,
hafife almak,
boş konuşmak,
üşengeçlik etmek
|
trifle with
verb
|
|
vakit öldürmek,
önemsememek,
hafife almak
|
potter at
verb
|
|
vakit geçirmek
|
hang out
verb
|
|
asmak,
sarkmak,
sürtmek,
takılmak,
vakit öldürmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|