|
English Translation |
|
More meanings for yakında
soon
adverb
|
|
hemen,
çabuk,
erken,
birazdan,
çok geçmeden
|
nearby
adjective
|
|
yanında,
civarında
|
near
adverb
|
|
yakın,
hemen hemen,
yaklaşık olarak
|
shortly
adverb
|
|
kısaca,
kabaca,
sözün kısası,
tersçe
|
at hand
adverb
|
|
el altında,
yakın,
hazır,
elde
|
ere long
adverb
|
|
çok geçmeden,
neredeyse,
birazdan
|
round
preposition
|
|
etrafında,
çevresinde,
yakınında,
hakkında,
konusunda
|
hard by
adverb
|
|
yakın,
çok yakın,
yanıbaşında
|
fast by
adverb
|
|
yanıbaşında
|
incidentally
adverb
|
|
tesadüfen,
bu arada,
şans eseri,
lâf arasında
|
See Also in Turkish
Similar Words
kaşla göz arasında
phrase, adverb
|
|
before you could say Jack Robinson,
in the twinkling of an eye,
in the twinkle of an eye,
in a wink,
in two ticks
|
çok geçmeden
adverb
|
|
soon,
before long,
anon,
betimes,
ere long
|
hemen
adjective, conjunction, adverb
|
|
immediately,
now,
immediate,
right away,
directly
|
zaman kaybetmeden
adverb
|
|
without losing time,
in no time
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|