|
English Translation |
|
More meanings for çok iyi
very good
adjective
|
|
çok güzel
|
very well
adverb
|
|
çok iyi
|
great
adjective
|
|
büyük,
mükemmel,
iyi,
önemli,
muazzam
|
highly
adverb
|
|
son derece,
çok,
büyük ölçüde
|
nicely
adverb
|
|
güzelce,
hoş,
hoşça,
hoş bir şekilde,
kibarca
|
jolly good
adjective
|
|
harika,
mükemmel
|
hell of
adjective
|
|
aşırı,
çok,
felâket,
berbat,
çok hoş
|
some
adjective
|
|
bazı,
biraz,
bir,
kimi,
yaklaşık
|
alpha plus
adjective
|
|
mükemmel
|
no mean
adjective
|
|
harika,
mükemmel
|
roaring
adjective
|
|
kükreyen,
uğuldayan,
gürleyen,
hararetli,
gürültülü
|
elegant
adjective
|
|
zarif,
şık,
mükemmel,
hoş,
kibar
|
bully
adjective
|
|
harika,
mükemmel
|
celestial
adjective
|
|
gök,
göksel,
kutsal,
ilahi,
tanrısal
|
banner
adjective
|
|
mükemmel
|
bang-up
adverb
|
|
müthiş
|
See Also in Turkish
iyi
noun, adjective, adverb
|
|
good,
well,
decent,
fine,
great
|
çok
prefix, noun, adjective, preposition, adverb
|
|
very,
too,
much,
so,
many
|
çok iyi görünmek
verb
|
|
look good,
look one's best
|
çok iyi bilmek
verb
|
|
know very well,
have pat,
have a wide acquaintance with
|
See Also in English
very
adjective, adverb
|
|
çok,
en,
pek,
tam,
gerçek
|
good
noun, adjective, adverb
|
|
iyi,
güzel,
çok,
oldukça,
yararlı
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|