|
English Translation |
|
More meanings for korumak
protect
verb
|
|
savunmak,
gözetmek,
muhafaza etmek,
kayırmak,
sahip çıkmak
|
maintain
verb
|
|
sağlamak,
sürdürmek,
bakmak,
geçindirmek
|
preserve
verb
|
|
muhafaza etmek,
konserve yapmak
|
keep
verb
|
|
tutmak,
sağlamak,
kalmak,
sürdürmek,
bulundurmak
|
guard
verb
|
|
korunmak,
nöbet tutmak,
gözetmek,
himaye etmek,
tutmak
|
safeguard
verb
|
|
himaye etmek
|
secure
verb
|
|
sağlamak,
sağlamlaştırmak,
güvenceye almak,
elde etmek,
sağlama almak
|
defend
verb
|
|
savunmak,
müdafaa etmek
|
conserve
verb
|
|
muhafaza etmek,
konservesini yapmak
|
save
verb
|
|
kurtarmak,
tasarruf etmek,
biriktirmek,
kayda geçirmek,
artırmak
|
shield
verb
|
|
örtmek,
kaplamak,
kalkan olmak
|
cover
verb
|
|
örtmek,
kapatmak,
kaplamak,
kapamak,
üzerini kapatmak
|
spare
verb
|
|
tutumlu olmak,
ayırmak,
esirgemek,
kıymamak,
canını bağışlamak
|
escort
verb
|
|
eşlik etmek,
refakât etmek
|
shelter
verb
|
|
barındırmak,
korunmak,
barınmak,
saklamak,
yatırmak
|
shade
verb
|
|
gölgelemek,
dönüşmek,
ışıktan korumak,
örtmek,
gölge etmek
|
vindicate
verb
|
|
savunmak,
haklı çıkarmak,
temize çıkarmak,
hakkını korumak,
hıncını almak
|
buffer
verb
|
|
tampon ile korumak
|
ward
verb
|
|
önlemek
|
cocoon
verb
|
|
koza oluşturmak,
sarmak
|
sponsor
verb
|
|
finanse etmek,
parasal destek sağlamak,
arka çıkmak,
desteklemek,
kefil olmak
|
encourage
verb
|
|
teşvik etmek,
cesaretlendirmek,
desteklemek,
özendirmek,
cesaret vermek
|
charm
verb
|
|
cezbetmek,
hayran bırakmak,
büyülemek,
çekmek,
memnun etmek
|
screen
verb
|
|
elemek,
örtmek,
perde ile ayırmak,
saklamak,
gizlemek
|
patronize
verb
|
|
büyüklük taslamak,
desteklemek,
müşterisi olmak,
faydası dokunmak,
küçük görmek
|
indemnify
verb
|
|
ödemek,
teminât vermek,
zararı ödemeyi garanti etmek,
zararı ödemek,
sigorta ettirmek
|
keep guard
verb
|
|
nöbet tutmak
|
fence
verb
|
|
çit ile çevirmek,
savunmak,
çalıntı mal satmak,
eskrim yapmak,
kaçamak cevap vermek
|
embower
verb
|
|
gölgelemek
|
embosom
verb
|
|
kucaklamak,
kuşatmak
|
convoy
verb
|
|
eşlik etmek,
refakât etmek
|
See Also in Turkish
telif hakkı ile korumak
verb
|
|
protect with copyright,
copyright
|
set yaparak korumak
verb
|
|
protect by setting,
dike
|
yan tarafı korumak
verb
|
|
protect the side,
flank
|
tampon ile korumak
verb
|
|
bumper,
buffer
|
kendini korumak
verb
|
|
protect oneself,
fend,
guard oneself
|
dengeyi korumak
|
|
maintain balance
|
duvarla korumak
verb
|
|
protect with a wall,
wall up
|
hakkını korumak
verb
|
|
protect,
vindicate
|
ışıktan korumak
verb
|
|
protect from light,
shade
|
yerini korumak
verb
|
|
protect the place,
hold one's own
|
|
|
|
|
|