|
English Translation |
|
More meanings for sarsmak
shake
verb
|
|
sallamak,
silkelemek,
çalkalamak,
sallanmak,
atlatmak
|
jolt
verb
|
|
sallamak,
şaşırtmak,
hırpalamak,
dürtmek,
sarsılmak
|
undermine
verb
|
|
baltalamak,
altını kazmak
|
jog
verb
|
|
dürtmek,
canlandırmak,
sallamak,
itmek,
yavaş tempoda koşmak
|
agitate
verb
|
|
kışkırtmak,
çalkalamak,
tahrik etmek,
sallamak,
üzmek
|
shake up
verb
|
|
yumuşatmak,
çırpmak,
silkelemek,
sarsarak uyandırmak,
gözünü açmak
|
affect
verb
|
|
etkilemek,
dokunmak,
etki etmek,
numarası yapmak,
yaşamak
|
afflict
verb
|
|
eziyet etmek,
acı vermek,
üzmek
|
buffet
verb
|
|
yumruklamak,
tokat atmak,
boğuşmak,
mücâdele etmek
|
buffet about
verb
|
|
sarsmak
|
concuss
verb
|
|
baskı altında tutmak
|
convulse
verb
|
|
kıvrandırmak,
allak bullak etmek
|
cut up
verb
|
|
doğramak,
biçmek,
parçalamak,
yok etmek,
mahvetmek
|
depolarise
verb
|
|
depolarize etmek,
kutuplaşmayı önlemek,
nötürleştirmek,
altüst etmek
|
dislocate
verb
|
|
çıkarmak,
yerinden çıkarmak,
kaydırmak,
oynatmak,
bozmak
|
erode
verb
|
|
aşındırmak,
kemirmek,
tüketmek
|
hit
verb
|
|
vurmak,
çarpmak,
ulaşmak,
bulmak,
isabet ettirmek
|
horrify
verb
|
|
korkutmak,
dehşete düşürmek,
rezalet çıkarmak,
şok etkisi yapmak
|
jar
verb
|
|
kavga etmek,
gıcırdamak,
gıcırdatmak,
çatlak ses çıkarmak,
kulak tırmalamak
|
jerk
verb
|
|
silkmek,
çekivermek,
sarsılmak,
titremek,
sıçramak
|
give a jerk
verb
|
|
silkmek
|
jounce
verb
|
|
sarsmak
|
reduce
verb
|
|
azaltmak,
düşürmek,
küçültmek,
indirmek,
indirgemek
|
rock
verb
|
|
sallamak,
sallanmak,
sallayarak uyutmak,
şok etmek,
zorlaştırmak
|
shock
verb
|
|
şok etmek,
kâlbini kırmak,
şaşırtmak,
sarsılmak,
darıltmak
|
unsettle
verb
|
|
huzurunu kaçırmak,
düzenini bozmak,
yerinden çıkarmak,
heyecanlandırmak,
karıştırmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|