|
What's the Turkish word for call? Here's a list of translations.
Turkish Translation |
|
More Turkish words for call
çağrı
noun
|
|
calling,
invitation,
summons,
convocation,
vocation
|
aramak
verb
|
|
search,
search for,
seek,
look for,
seek for
|
çağırmak
verb
|
|
invoke,
invite,
summon,
cry out,
call for
|
çağırma
noun
|
|
call
|
ses
noun
|
|
sound,
voice,
tone,
noise,
vocal
|
davet
noun
|
|
invitation,
calling,
party,
challenge,
summons
|
seslenmek
verb
|
|
yell,
call to,
cry,
shout,
shout to
|
çağrıda bulunmak
verb
|
|
call
|
demek
verb
|
|
say,
tell,
term,
bid,
bade
|
seslenme
noun
|
|
calling,
shouting,
yelling,
yell,
hail
|
telefon etmek
verb
|
|
phone,
ring up,
give a ring,
telephone
|
uyandırmak
verb
|
|
wake,
kindle,
awake,
waken,
arouse
|
ihtiyaç
noun
|
|
need,
requirement,
demand,
necessity,
want
|
lakap takmak
verb
|
|
give a name,
nickname,
surname
|
bağırmak
verb
|
|
yell,
shout,
scream,
bellow,
howl
|
telefonda konuşmak
verb
|
|
call
|
davet etmek
verb
|
|
invite,
bade,
ask,
call in,
bid
|
dava açmak
verb
|
|
sue,
prosecute,
claim,
bring an action against,
file a claim
|
adlandırmak
verb
|
|
entitle,
refer to,
denominate,
designate,
term
|
söylemek
verb
|
|
say,
tell,
sing,
speak,
assert
|
farzetmek
verb
|
|
assume,
suppose,
imagine,
theorize,
presume
|
ötüş
noun
|
|
song,
crowing,
singing,
trill
|
telefonda konuşma
noun
|
|
call
|
ziyaret etme
noun
|
|
call
|
ziyaret etmek
verb
|
|
visit,
call at,
call on,
call upon,
come by
|
ziyaret
noun
|
|
visit,
stay,
visitation
|
See Also in English
call center
|
|
çağrı Merkezi
|
phone call
|
|
telefon görüşmesi
|
call back
verb
|
|
geri aramak,
geri çağırmak,
caymak,
dönmek,
yalanlamak
|
call off
verb
|
|
iptal,
iptal etmek,
feshetmek,
durdurmak,
yasaklamak
|
call out
verb
|
|
çağırmak,
göreve çağırmak,
düelloya davet etmek,
bağırarak söylemek,
greve çağırmak
|
call up
verb
|
|
çağırmak,
hatırlamak,
hayalinde canlandırmak,
askere çağırmak,
silâh altına almak
|
call for
verb
|
|
aramak,
gerektirmek,
istemek,
çağırmak,
gerekmek
|
call in
verb
|
|
aramak,
çağırmak,
tedavülden kaldırmak,
davet etmek,
iadesini istemek
|
call on
verb
|
|
çağırmak,
ziyaret etmek,
uğramak,
önünde söylemek,
başvurmak
|
Similar Words
bellow
noun, verb
|
|
feryat,
bağırma,
böğürmek,
böğürme,
bağırmak
|
yelp
noun, verb
|
|
havlama,
havlamak,
acıyla havlama,
acıyla havlamak,
viyaklamak
|
shriek
noun, verb
|
|
çığlık,
çığlık atmak,
yaygara,
acı feryat,
feryat etmek
|
shout
noun, verb
|
|
bağırmak,
bağırma,
haykırmak,
bağırış,
seslenmek
|
yell
noun, verb
|
|
bağırma,
çığlık,
bağırmak,
haykırmak,
seslenme
|
caw
noun, verb
|
|
gak,
gaklamak,
ötmek,
karga sesi,
kuzgun sesi
|
|
|
|
|
|