|
Turkish Translation |
|
See Also in English
cat
noun
|
|
kedi,
pisi,
kedi soyundan hayvan,
kinci kadın,
dedikoducu kadın
|
fat
noun, adjective, verb
|
|
şişman,
yağ,
yağlı,
şişko,
tombul
|
See Also in Turkish
Similar Words
moneybags
noun
|
|
para çantası,
zengin cimri,
paralı tip
|
big shot
noun
|
|
büyük atış,
kodaman,
önemli kimse
|
have
noun, verb
|
|
var,
olmak,
sahip olmak,
yapmak,
etmek
|
industrialist
noun
|
|
sanayici
|
billionaire
noun
|
|
milyarder
|
capitalist
noun
|
|
kapitalist,
sermayedar
|
magnate
noun
|
|
kodaman,
patron,
ileri gelen
|
plutocrat
noun
|
|
plutokrat,
zenginlerin idaresi yanlısı
|
financier
noun, verb
|
|
yatırımcı,
maliyeci,
sermayedar,
yatırım finansmanı uzmanı,
finanse etmek
|
Croesus
noun
|
|
Krezüs,
para babası,
karun,
servetiyle ünlü Lidya kralı
|
|
|
|
|
|
|