|
Turkish Translation |
|
See Also in English
running out
|
|
tükeniyor
|
time
noun, verb
|
|
zaman,
süre,
vakit,
kere,
uygun zaman
|
out
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
dışarı,
çıkış,
dışarıda,
dışarıya,
çıkmış
|
running
noun, adjective
|
|
koşu,
çalışma,
koşma,
işletme,
akan
|
is
|
|
olduğu
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|