|
English Translation |
|
More meanings for keyifsiz
seedy
adjective
|
|
tohumlu,
rahatsız,
perişan,
çekirdekli,
kılıksız
|
humorless
adjective
|
|
espri anlayışı olmayan,
şakadan anlamayan
|
down
adjective
|
|
aşağıya doğru,
düşen,
morali bozuk,
neşesiz,
şehir merkezine giden
|
dejected
adjective
|
|
üzgün,
kederli,
karamsar,
neşesiz
|
dispirited
adjective
|
|
moralsiz,
cesaretsiz,
neşesiz
|
cheerless
adjective
|
|
neşesiz,
hüzünlü,
kasvetli,
iç karartan
|
out of sorts
adjective
|
|
rahatsız,
huzursuz,
neşesiz,
huysuz
|
unwell
adjective
|
|
hasta,
rahatsız,
iyi değil
|
poorly
adjective
|
|
rahatsız,
hasta
|
indisposed
adjective
|
|
isteksiz,
rahatsız,
keyfi kaçmış,
soğumuş
|
blue
adjective
|
|
mavi,
hüzünlü,
morarmış,
açık saçık,
müstehcen
|
sick
adjective
|
|
hasta,
rahatsız,
iğrenç,
mide bulandırıcı,
usanmış
|
under the weather
adjective
|
|
hasta,
sarhoş,
kafası dumanlı
|
mean
adjective
|
|
ortalama,
orta,
cimri,
adi,
huysuz
|
ailing
adjective
|
|
hasta,
rahatsız
|
in the doldrums
adverb
|
|
içi sıkılan,
canı sıkkın,
durgun
|
doleful
adjective
|
|
kederli,
hüzünlü,
kasvetli
|
out of humor
adjective
|
|
canı sıkkın,
sinirli
|
off-colour
adjective
|
|
solmuş,
doğal renkle olmayan,
belirsiz,
kalitesi şüpheli,
açık saçık
|
humourless
adjective
|
|
espri anlayışı olmayan,
şakadan anlamayan
|
poor-spirited
adjective
|
|
korkak
|
out-of-sorts
adjective
|
|
neşesiz,
huysuz
|
off-color
adjective
|
|
solmuş,
doğal renkte olmayan,
belirsiz,
kalitesi şüpheli,
açık saçık
|
See Also in Turkish
keyifsiz bir biçimde
adverb
|
|
in a seedy way,
cheerlessly
|
keyifsiz görünmek
phrase, verb
|
|
look unhappy,
look seedy,
look green about the gills
|
keyifsiz olmak
phrase, noun, verb
|
|
be unhappy,
be down,
feel down,
feel blue,
be in a huff
|
Similar Words
yırtık pırtık
adjective
|
|
tatty,
ragged,
tattered,
shabby,
tacky
|
yıkık dökük
adjective
|
|
tumbledown,
ratty,
ruinous
|
harap
adjective
|
|
ruined,
devastated,
dilapidated,
desolate,
ramshackle
|
|
|
|
|
|