|
English Translation |
|
More meanings for yapı
structure
noun
|
|
bina,
bünye
|
construction
noun
|
|
inşaat,
inşa,
kurma,
yapma,
çizim
|
build
noun
|
|
vücut yapısı,
yaradılış
|
making
noun
|
|
yapma,
etme,
başarı sebebi
|
building
noun
|
|
bina,
inşa,
inşaat,
kurma,
inşa etme
|
make
noun
|
|
kazanç,
yapılış şekli,
biçim,
verim
|
architecture
noun
|
|
mimari,
mimarlık,
inşaat
|
nature
noun
|
|
doğa,
tabiat,
mizaç,
huy,
alem
|
structural
adjective
|
|
yapısal,
organik
|
composition
noun
|
|
bileşim,
kompozisyon,
beste,
tertip,
dizgi
|
form
noun
|
|
form,
biçim,
şekil,
kalıp,
yöntem
|
framework
noun
|
|
çatı,
iskelet,
sistem,
kadro
|
texture
noun
|
|
doku,
bünye,
dokuma özelliği
|
system
noun
|
|
sistem,
düzen,
şebeke,
yöntem,
ağ
|
fabric
noun
|
|
kumaş,
dokuma,
bez,
inşa,
çatı
|
frame
noun
|
|
çerçeve,
kare,
şasi,
iskelet,
çatı
|
constitution
noun
|
|
anayasa,
tüzük,
oluşturma,
bünye,
kurma
|
edifice
noun
|
|
büyük bina
|
works
noun
|
|
eserler,
işler,
çalışmalar,
iş,
yapıtlar
|
conformation
noun
|
|
uygunluk,
biçim,
adaptasyon,
uyma,
uyarlama
|
habit
noun
|
|
huy,
alışkanlık,
bağımlılık,
adet,
kafa yapısı
|
chemistry
noun
|
|
kimya,
madde yapısı,
doğal etkileme
|
disposition
noun
|
|
eğilim,
düzen,
yaradılış,
yetenek,
istek
|
organism
noun
|
|
organizma,
örgüt,
vücut,
canlı varlık
|
fiber
noun
|
|
fiber,
elyaf,
lif,
iplik,
tel
|
erection
noun
|
|
ereksiyon,
kurma,
dikme,
dikleşme
|
contexture
noun
|
|
düzen,
dokuma,
kumaş,
bünye
|
quality
noun
|
|
kalite,
nitelik,
özellik,
cins,
ses kalitesi
|
presence
noun
|
|
varlık,
hazır bulunma,
huzur,
varoluş,
tavır
|
corpus
noun
|
|
külliyat,
ana kısım,
sermaye,
kapital
|
mold
noun
|
|
kalıp,
küf,
şekil,
gübreli toprak,
yaradılış
|
strain
noun
|
|
zorlanma,
yük,
gerginlik,
gerilme,
soy
|
blood
noun
|
|
kan,
kan bağı,
akrabalık,
huy
|
being
noun
|
|
varlık,
olma,
varoluş,
yaradılış
|
habit of body
noun
|
|
bünye
|
fibre
noun
|
|
fiber,
elyaf,
lif,
iplik,
tel
|
set-up
noun
|
|
plan,
kuruluş,
organizasyon,
kamerayı çekime hazırlama,
fiziksel yapı
|
make-up
noun
|
|
makyaj,
makyaj malzemesi,
süs,
düzen,
yaradılış
|
mould
noun
|
|
kalıp,
küf,
şekil,
gübreli toprak,
yaradılış
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|