|
English Translation |
|
More meanings for bebek
baby
noun
|
|
çocuk,
küçük,
yavru,
bebeksi,
piliç,
çocuksu kimse,
eser
|
infant
noun
|
|
çocuk,
çocuksu,
küçük,
başlangıç aşamasında olan
|
doll
noun
|
|
oyuncak bebek,
kukla,
taş bebek,
güzel kız,
hizmetçi kadın
|
babe
noun
|
|
bebe,
kız,
piliç
|
infantile
adjective
|
|
çocuk,
çocukça,
bebeksi,
bebeklikle ilgili,
başlangıç aşamasında olan
|
dolly
adjective
|
|
bebek gibi
|
cookie
noun
|
|
kurabiye,
bisküvi,
çörek,
adam,
biri
|
cooky
noun
|
|
kurabiye,
bisküvi,
çekici kadın,
adam
|
See Also in Turkish
bebek bakıcısı
noun
|
|
baby sitter,
baby-sitter,
nursemaid,
baby farmer
|
bebek arabası
noun
|
|
the stroller,
stroller,
baby carriage,
go-cart
|
oyuncak bebek
noun
|
|
doll,
dolly
|
bebek katili
noun
|
|
baby murderer,
infanticide
|
bebek maması
noun
|
|
baby food,
spoon meat
|
bebek bezi
noun
|
|
diaper,
napkin,
nappy
|
bebek gibi
adjective
|
|
like a baby,
babyish,
doll-like,
dolly
|
bez Bebek
|
|
rag doll
|
taş bebek
noun
|
|
doll
|
tüp bebek
noun
|
|
tube baby,
test-tube baby
|
Similar Words
çocuk
noun, adjective
|
|
child,
kid,
infant,
baby,
juvenile
|
yavru
noun
|
|
baby,
young,
cub,
nestling,
youngster
|
yürümeye başlayan çocuk
noun
|
|
child who starts to walk,
toddler
|
süt çocuğu
noun
|
|
infant,
nurseling,
nursling
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|