|
English Translation |
|
More meanings for bahane
excuse
noun
|
|
izin,
mazeret,
özür,
gerekçe,
döküntü
|
pretext
noun
|
|
kulp
|
cover
noun
|
|
kapak,
örtü,
kılıf,
kap,
kuver
|
plea
noun
|
|
savunma,
mazeret,
yalvarma,
talep,
dava
|
subterfuge
noun
|
|
kaçamak,
hile
|
evasion
noun
|
|
kaçırma,
kaçınma,
kaçamak,
sakınma
|
veil
noun
|
|
peçe,
perde,
örtü,
duvak,
başörtüsü
|
guise
noun
|
|
dış görünüş,
kılıf,
giysi,
maske,
kılık
|
cloak
noun
|
|
pelerin,
manto,
örtü,
perde,
palto
|
allegation
noun
|
|
iddia,
sav,
mazeret,
özür,
ileri sürme
|
salvo
noun
|
|
salvo,
yaylım ateşi,
top atışı ile selâmlama,
baştan savma,
bombardıman
|
peg
noun
|
|
dübel,
kazık,
ağaç çivi,
askı kancası,
çamaşır mandalı
|
cavil
noun
|
|
itiraz,
kusur
|
putoff
noun
|
|
mazeret,
özür,
erteleme,
tehir
|
rise
noun
|
|
artış,
neden,
yükselme,
yükseliş,
çıkma
|
shift
noun
|
|
vardiya,
değiştirme,
değişiklik,
değişme,
yer değiştirme
|
blind
noun
|
|
jaluzi,
stor,
pusu,
alem
|
cop-out
noun
|
|
cayma,
kaytarma,
kaçamak yol,
sorumluluktan kaçan kimse
|
pretence
noun
|
|
iddia,
numara,
yalandan yapma,
hile
|
stalking-horse
noun
|
|
avcının arkasına saklandığı at,
paravan,
göstermelik aday
|
See Also in Turkish
Similar Words
mazeret
noun
|
|
excuse,
alibi,
justification,
plea,
apology
|
savunma
noun, adjective
|
|
defense,
defensive,
defending,
advocacy,
plea
|
gerekçe
noun
|
|
reason,
justification,
rationale,
excuse,
alibi
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|