|
English Translation |
|
More meanings for tamamen
completely
adverb
|
|
tam olarak,
bütünüyle,
tamamiyle,
iyice,
bütün olarak
|
fully
adverb
|
|
tam,
tam olarak,
bütünüyle,
iyice,
etraflıca
|
entirely
adverb
|
|
tümüyle,
bütünüyle,
büsbütün,
baştan sona
|
all
adverb
|
|
hepsi,
hep,
bütünüyle,
büsbütün,
alayı
|
quite
adverb
|
|
oldukça,
pek,
epey,
tam olarak,
bayağı
|
altogether
adverb
|
|
hepten,
büsbütün,
genelde,
bütün bütün,
baştan sona
|
wholly
adverb
|
|
büsbütün,
tümden,
bütün bütün,
hep
|
absolutely
adverb
|
|
kesinlikle,
muhakkak,
elbette,
mutlâka
|
thoroughly
adverb
|
|
iyice,
adamakıllı,
ayrıntılarıyla,
en ince ayrıntısına kadar
|
exactly
adverb
|
|
tam olarak,
tam,
aynen,
kesin olarak,
tamı tamına
|
utterly
adverb
|
|
düpedüz,
bütün bütün,
sapına kadar
|
perfectly
adverb
|
|
mükemmel bir şekilde,
kusursuzca,
tıkır tıkır
|
wide
adverb
|
|
ardına kadar,
iyice,
alabildiğine,
adamakıllı
|
simply
adverb
|
|
sadece,
basitçe,
sade bir şekilde,
açıkça,
sırf
|
off
adverb
|
|
kapalı,
uzakta,
uzak,
izinli,
çıkmış
|
outright
adverb
|
|
düpedüz,
açıkça,
hemen,
bir defada,
anında
|
definitely
adverb
|
|
kesinlikle,
kesin olarak,
kuşkusuz,
elbette,
açıkça
|
well
adverb
|
|
iyi,
çok,
iyice,
oldukça,
güzelce
|
through
adverb
|
|
sayesinde,
doğru,
baştan sona,
doğruca,
bir uçtan bir uca
|
clean
adverb
|
|
temiz olarak,
iyice,
tümüyle
|
sheer
adverb
|
|
düpedüz,
dimdik,
büsbütün,
doğrudan
|
dead
adverb
|
|
aşırı,
büsbütün
|
clear
adverb
|
|
açıkça,
uzakta,
bütünüyle,
uzağa
|
downright
adverb
|
|
büsbütün,
dobra dobra,
açıkça
|
properly
adverb
|
|
uygun şekilde,
uygun bir şekilde,
uygun olarak,
doğru dürüst,
iyice
|
hopelessly
adverb
|
|
umutsuzca,
ümitsizce,
umutsuz biçimde,
korkunç biçimde
|
stark
adverb
|
|
tam,
tümüyle,
büsbütün
|
thro
adverb
|
|
bir uçtan bir uca,
doğruca,
baştan sona,
doğru
|
plenty
adverb
|
|
bol bol,
çok,
gayet
|
thru
adverb
|
|
baştan sona,
doğru,
bir uçtan bir uca,
doğruca
|
bang
adverb
|
|
tam,
bütünüyle
|
in toto
adverb
|
|
beraberce,
hep birlikte,
hep beraber
|
richly
adverb
|
|
zengince,
bol bol,
adamakıllı
|
roundly
adverb
|
|
şiddetle,
kesinlikle,
açıkça,
yaklaşık olarak,
yuvarlak olarak
|
precious
adverb
|
|
çok,
aşırı,
fazlasıyla
|
thru and thru
adverb
|
|
bütün bütün,
su katılmadık
|
chock
adverb
|
|
sıkıca,
sımsıkı
|
in the highest degree
adverb
|
|
son derece
|
fair
adverb
|
|
adilane,
dürüstçe,
güzelce,
efendice,
uygun bir şekilde
|
heart and soul
adverb
|
|
canı gönülden,
seve seve
|
up to the hilt
adverb
|
|
bütünüyle,
sapına kadar
|
hollow
adverb
|
|
boş bir şekilde,
bütünüyle
|
at large
adverb
|
|
serbest,
özgür,
etraflıca,
ayrıntılı olarak,
genel olarak
|
neck and crop
adverb
|
|
olduğu gibi,
palas pandıras
|
staringly
adverb
|
|
büsbütün
|
out and out
adverb
|
|
başlıbaşına,
son derece,
tam,
su katılmadık
|
through and through
adverb
|
|
bütün bütün,
su katılmadık
|
bang-on
adverb
|
|
tam,
tümüyle doğru
|
holo-
prefix
|
|
tam,
bütün,
toplu
|
See Also in Turkish
tamamen doğru
adjective, adverb
|
|
completely true,
quite the thing,
bang on
|
tamamen karşısında
adverb
|
|
dead against,
directly opposed,
dead-set against
|
tamamen yanlış
adjective
|
|
completely wrong,
quite wrong,
quite afield
|
tamamen uyanık
adjective
|
|
wide awake
|
tamamen başka
adjective
|
|
quite another
|
tamamen soyunmak
verb
|
|
totally undress,
strip to the skin
|
tamamen farklı
adjective
|
|
totally different,
disparate
|
tamamen sağır
phrase, adjective
|
|
totally deaf,
as deaf as a doorpost,
stone-deaf
|
tamamen dolu
adjective
|
|
completely full,
booked solid
|
tamamen kör
adjective
|
|
completely blind,
blind as a bat,
stone-blind
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|