|
English Translation |
|
More meanings for ümitsiz
hopeless
adjective
|
|
umutsuz,
umut vermeyen
|
frantic
adjective
|
|
çılgınca,
hummalı,
çıldırmış,
boşuna,
zıvanadan çıkmış
|
gloomy
adjective
|
|
kasvetli,
karanlık,
iç karartıcı,
hüzünlü,
loş
|
forlorn
adjective
|
|
kimsesiz,
ıssız,
perişan,
terkedilmiş
|
pathetic
adjective
|
|
acıklı,
dokunaklı,
acınacak,
hazin,
yürek parçalayıcı
|
drear
adjective
|
|
kasvetli,
kederli,
iç karartıcı
|
dreary
adjective
|
|
kasvetli,
iç karartıcı,
kederli,
ahmak,
hüzünlü
|
gone
adjective
|
|
gitmiş,
kayıp,
ölmüş,
yok olmuş,
bozulmuş
|
past hope
adjective
|
|
umutsuz,
umutların ötesinde
|
past cure
noun
|
|
ilerlemiş,
çaresiz
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|